Ünlü yatırımcı Peter Lynch’tan borsa yatırımcılarına ipuçları

1980’li yılların başına kariyer basamaklarını hızla tırmanmaya başlayan Peter Lynch isimli genç bir portföy yöneticisi, kısa süre içinde dünyanın en ünlü yatırımcılarından biri olmayı başaracaktı. Fidelity Magellan ismindeki yatırım fonuna 1977’nin Mayıs ayında dahil olan Lynch, portföy yöneticisi olarak ilk tecrübesini de bu fon üzerinde çalışırken kazanmıştı. Toplam varlığı 20 milyon dolarında olan bu fon, Lynch’in el atmasıyla birlikte dünyanın en büyük fonlarından biri haline gelerek yılda yüzde 13.4 gibi muhteşem büyüme rakamlarına ulaşmıştı.

Peki Lynch tüm bunları nasıl başardı? ABD’nin ve hatta dünyanın en büyük, başarılı ve tecrübeli yatırımcıları arasına nasıl girebildi? Gerçek şu ki Lynch, tüm bu başarıları kendine koyduğu belli başlı prensip ve kurallara sıkı sıkıya bağlı kalarak tüm bu başarıları elde etti. Görünüşe göre bu prensiplerini talep eden herkesle paylaşma noktasında gayet cömert. İsterseniz küçük bir yatırımcı olun, isterseniz de yönetici koltuğunda oturduğunuz fonun ne tür hisselere yatırım yapacağı noktasında fikir arıyor olun; sizin de mutlaka Lynch’in yatırım kurallarından öğrenebileceğiniz bir şeyler vardır.

Sadece anladığınız şeyi satın alın

Lynch’e göre en büyük hisse satın alma araçlarından biri gözümüz, kulağımız ve hislerimizdir. Lynch, kendisine sorulduğunda en büyük hisse satın alma kararlarını arkadaşlarıyla ve ailesiyle sohbet ederken veya manavın önünden geçerken aldığını söylüyor. Gerçekten de televizyon izlerken, gazete okurken veya radyoyu dinlerken duyup gördüklerimiz hisse senedi satın alma kararlarımız üzerinde doğrudan etkili olabilir. Bu noktada ilgi duyduğunuz, hakkında fikir sahibi olduğunuz şirketler üzerine yatırım yapmak en mantıklı olanı.

Her zaman ödevinizi yapın

Kağıdını satın almak istediğiniz şirketin satış rakamları ne durumda? Her yıl büyüyor mu, yoksa küçülüyor mu? Hisse senetlerinin ederi stabil mi, çok dalgalı mı? İçgüdü ve hisler elbette önemli, ancak bu gibi teknik analizleri de sakın ihmal etmeyin.

Aman şirketin borcu olmasın

Borç alan emir alır, bunu unutmayın. Çok yüksek kredi borcu olan şirketlerin hisselerini her zaman için ikinci seçenek olarak değerlendirin. Böylece riski en aza indirmeyi başarabilirsiniz.

YORUMLAR

    Bir Cevap Yazın